O senin hüsn-ü kuruntun ey Erdoğan!
Bak bu dinin, bak bu şeriatın peygamberi (s.a.v.) ne buyurmuş;
“Yahudiler yetmiş bir (71) fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer. Hristiyanlar yetmiş iki (72) fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerinin hepsi cehenneme girer. Bu ümmet de yetmiş üç (73) fırkaya ayrılacak, biri hariç hepsi cehenneme girer.” (Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizî, İman,18; İbn Mace,Fiten, 17; İbn Hanbel, 2/332).
Son zamanlarda sıkı dostluk kurduğun, sözde İslami terör örgütleri olan el Kaide, IŞİD ve türevlerinin en büyük finansörü ve koruyucusu olan vehhabi Suudi ve Katarlı iş adamlarının, senin bu itikadi dönüşümünde, bu güne kadar sünni bir çevre ile beraber mücadele verip bu günlere geldiğin çevreyi bile terörist ilan edebilmende bir etkisi var mı, mesela Yasin el Kadı'nın ve çevresinin tesiri oldu mu bilmiyoruz ama vehhabilerin baş tacı ettiği, hz. Allah'a zaman, mekan, cisim, suret isnat eden sapık imamları İbn Teymiye de bu hadisi sahih olarak değerlendirmiş ve konusuna delil olarak getirmiştir. (bkz. Mecumu’l-fetavî-şamile-1/285).
Ehli sünnetin kalesi olan bu topraklarda mezhepsizlik akımları estiremezsin. Din işlerini din adamlarına bırakmalısın. Din adamı dediysek, akıl almaz fetvalar verebilen iktidar yalakası din adamlarını da kastetmedik.
Her ne zaman ki bu dine zarar veren sözlerin ve işlerin olacak, karşında bu memleketin ve ümmetin evladını bulacaksın ve zararına mani olacaklar. Bu ümmetin yüzde sekseninden fazlası sünni müslümandır ve mezhepsizlik fitnesine geçit vermezler. İslam dünyasını sömürgeci İngilizlerin devlet kurduğu Suudi Aşiretinden, devletten sayılamayacak Katar'dan, hiçbir zaman doğru düzgün müslüman olamamış Acemlerin İran'ından ibaret sanma. Bunlar küçük bir azınlığı temsil ediyorlar.
Dinler arası diyaloğu, ortak din projesini, bütün memleketin hristiyan yapılmak istendiği devasa pusuları, BOP İslamcılığını, BOP İslamcılığı için yazılan haşa BOP Kur'anını nasıl tarihe gömdü isek, mezhepsizlik akımlarını gömmesini de biliriz.
Sen bu işleri bırak,
Davos'ta kurduğun "Din ve kültür gibi yapay bölünmeler" cümleni tevile çalış. Bunca sene geçti üstüne, artık bu gibi onlarca cümlenin ne demek olduğunu soranlara cevap ver.
Her şeyden önce de o makamı terk et. Sen resmen cumhurbaşkanı bile değilsin, diploman bile sahte! Git yargılan, üzerindeki şaibeler temizlensin, sonra sözlerini ciddiye almamızı bekle.
Ya da git Amerika'ya "kahraman" ilan edebildiğin Haçlı seferi yapan Evanjelist ve Siyonist Amerikan askerlerine dua etmeye orada devam et. Gerçi Amerika kapısı da sana kapanmış gözüküyor, onları da çok kızdırdın ve kendini zaten onların adamı olan Suudi Vehhabilere de çokça yanaştırıyorsun ama bunlar senin tercihlerin, bizim değil. Kendi hatalı, bozuk, felakete götürücü tercihlerini sahte bir cumhurbaşkanı olarak bu müslüman millete ve bu ümmete dayatma!
Az daha unutuyordum. Beraber yola çıktığın çok kimse, yıllarca önce senin yolundan ayrıldı. Bunlardan biri olan Abdullatif Şener, senelerdir, defalarca senin MOSSAD'a ve Siyonizme çalıştığını, bunu gözleri ile gördüğünü iddia etti. Buna bari, çok gecikmeli de olsa cevap ver. Çık Şener ile bir canlı yayında tartış, kendini temize çıkar, Şener'in iddialarını çürüt. Hep sus, hep sus, sonra birden böyle sivri ve milleti şok edici yeni çıkışlar yap, sonra bunlara gelen tekpilere de sus... Olmaz böyle, çık tartış, iddialarını ispat et. Ya da sus, haddin olmayan ilmi meselelerde ahkam kesme! Bu milleti de daha fazla germe!