Top Social

Image Slider

Süleyman Hilmi Tunahan hazretleri: Sigara içmek haramdır. Maddeten ve manen felakettir | Akademi Dergisi

akademi dergisi, caiz mi, cemaat, haram, isyan, mektublar risalesi, sigara, sigara haram mı, süleyman hilmi tunahan, süleymancılar, tarikat,

"Sigara içmek madden ve manen felakettir."

 NOT :Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin, sigaraya dair sözlerinin sadeleştirilmiş ve herkesin anlayabileceği şekle getirilmiş halini başa koyduk, alt kısımda kaynağın aslını okuyabilirsiniz. Lütfen dikkatle okuyunuz. Fıkıh sahasında yeterli ilme sahip değilseniz, lüzumsuz ve haksız münazaralara girmeyiniz. Paylaşıp herkese duyurunuz. Profilinize ya da sayfanıza paylaşmanız durumunda, facebook'un sansürlemediğinden ve herkese gerçekten gösterildiğinden emin olunuz.

"Bilinsin ki, İslam'da malı ziyan etmek ve - lüzumlu, lüzumsuz - çok sual sormak haramdır. Bu durumda, malların zayiinden maksat, malları dünya ve ahirete faydası olmadan harcamak, israf ederek mahvetmektir. Bu kabil - dünya ve ahirete faydası olmadan yapılan- harcamalar ve israflar haram kılınmıştır.
Sigara kullanılmasına dair, izah edilen haramlık tamamıyla kesin olup, doğruluğu tahkik edilmiştir. Zira sigara kullanılmasında dünyevi bir menfaat yoktur. Tam aksine tamamen zararlıdır.

Selahüddin ibn-i Mevlana Siracüddin (k.s.) | Akademi Dergisi

kimdir, müceddid, müceddidiye, mürşid, mürşid-i kamil, nakşibendi tarikatı, selahaddin ibn-i mevlana siracüddin, Silsile-i Saadat, Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.), akademi dergisi,


Buhara’lıdır. Nemengan’ın Tus bölgesinde dünyaya gelmiş bir Özbek Türküdür. Şeyh Mazhar İşan Cân-ı Cânân (k.s.) Hazretlerinin en büyük halifesi idiler. Altun Silsile'nin (Silsile-i Saadat'ın) manevi derece olarak dokuzuncu büyük rütbesi ve sıralama olarak otuz ikinci halkasıdır.

Devamlı istiğrak halinde, zamanın kutbu ve tayyi mekân sahibi idiler. Sabah namazlarının ekserisini, bu sûretle yani tayyi mekân ile Kâbe-i Muazzama'da kılarlardı.

Mekke Şerîfi Hüseyin'in İngilizlerle anlaşarak Osmanlı İmparatorluğuna ihanet ettiği Birinci Dünya Harbi yıllarında, Salahuddin İbn-i Mevlâna Süracüddin Hazretleri, son haclarını îfâ etmek üzere Mekke-i Mükerreme'de bulunuyorlardı. Şeriflik iddiasındaki bu hâin, kendilerinin pek çok kerâmetlerini duymuş ve itibar edilir bir zât olarak tanımıştı.