Top Social

Image Slider

Metin, nedir senin niyetin? | Aladağ yangınına benzin dökenler hep gizli Ermeniler, gizli Yahudiler ve Masonlar mı? | Süleymancı Mehmet Fahri Sertkaya yazdı..

akademi dergisi, içimizdeki ermenistan, içimizdeki israil, Mehmet Fahri Sertkaya, metin feyzioğlu, sabetaycılar, Satanistler, süleymancılar, süleymanlılar, tarikat, Türk Guguk Sistemi,

Yahu Metin, nedir senin niyetin?


Acayip bir şeyler yazmışsın, ünlü ve saygın bir hukukçu olarak biliniyorsun, bir nasıl tanındığına/bilindiğine bakıyorum, basında/medyada bu millete nasıl tanıtıldığına bakıyorum, ne konuma konduğuna bakıyorum, bir de şu yazdıklarına bakıyorum ve ben bu işin içinden çıkamıyorum...


Metin Feyzioğlu'nun, İslam düşmanı Oda TV'deki
skandal yazısı
 1-  O cümle öyle kurulmaz. Medeni hiçbir insan hadiseyi böyle aktarmaz. Devlet, durduk yerde yurdunu kapatmadı, çocukları tarikat yurduna göndermedi. Devletin yurdu eskiydi, aynı zamanda bakımsızdı, mecburen yıktı, yenisini yapmaya kalktı ama imkan bulamadı. İstediği hızda yapamadı. 'Tarikat' diyerek aşağılamaya ve terör örgütü gibi göstermeye çabaladığın "tertemiz" insanlar, bu devletin asli unsuru olan ve ezici çoğunluğu oluşturan insanlar, seve seve bu çocuklara, kendi vatandaşlarına sahip çıktılar, tahsil imkanı sağladılar ve para bile almadılar. Üstüne para bile verdiler. 


Medeni/çağdaş her devlet böyle vatandaşları olsun ister. Tarikatçı diyerek dışladığın ve çok suçlu, çok tehlikeli insanlar gibi göstermek istediğin, hatta karaladığın Süleymancılara; bu davranışları, insanlığa böyle büyük hizmetleri, şu karanlık dönemde hayal gibi şeyleri başarabildikleri için çok sayıda Avrupa ve Asya ülkesi, devlet gücünü kullandırıyor. Neler neler sağlıyorlar. Devlet yurtlarını gönül rahatlığıyla Süleymancılara devir edip işin içinden çıkıyorlar. ''Biz devlet gücü ile hakkından gelemiyoruz, siz başarabiliyorsunuz'' diyorlar. ''Siz sadece Müslümanların değil, bütün insanların, bütün insanlığın iyiliğini istiyorsunuz. Takdiri ve desteği hak ediyorsunuz" diyorlar. Yetmiyor da yanında devlete ait arabalar, servis araçları veriyorlar. Hafif cezalar alanları, sivil toplum örgütü kabul ettikleri bu yurtlarda atlı ay ya da bir sene gönüllü çalıştırıp, Süleymancıların yüklerini hafifletiyorlar. Büyük miktarda para desteği de veriyorlar. Bazı ülkeler, bu teklifi kabul eden Hristiyan vatandaşlarına ''Tamam, Süleymancıların yurdunda şu kadar süreliğine gönüllü olarak çalış, seni askerlik yapmış sayacağız" diyorlar. Devletin resmi toplantılarında Süleymancıları şeref konuğu olarak ağırlıyorlar. Böyle bir nimet bulmuşlar, arada din ve kültür farkı bile olsa kıymetini bilmek için çırpınıyorlar. Asla düşmanlık yapmıyorlar. Çok büyük saygı duyuyorlar.


Bizim devletimiz de böyle bir imkan bulmuş, bundan neden rahatsız olsun? Herkes senin gibi İslam karşıtı olmak zorunda mı? Senin gibiler istiyor diye rejim, İslam karşıtı mı olmalı, asli unsur olan Müslümanları ve inançlarını dışlayıp durmalı mı? Bu istediğin, Sabateycı gizli Yahudi Kamal Adıtürk adına Sabetaycı hainlerin ve paslaştıkları İngiliz derin devletinin kurduğu saçma sapan rejimin çakma guguk sisteminin haricinde, medeni/çağdaş, evrensel hukukun neresinde yazıyor? Ve sen neden Mason tarikatlarından, gizli Yahudi tarikatlarından, gizli Ermeni tarikatlarından, Sabetaycı tarikatlarından, misyoner tarikatlarından, Satanist tarikatlarından, Alevi tarikatlarından rahatsız olmuyorsun ya da bu derece rahatsız olmuyorsun? Neden tarikat denince aklına hemen İslam tarikatları geliyor ve okuyucunun aklına hemen sadece İslam tarikatlarının gelmesini istiyorsun? Yazının başlığına "Peşini bırakmayacağız" yazmışsın. Satanistler tarafından üst üste sadistçe katledilen çok sayıda masumun katillerinin peşine düştün mü, düştün de peşlerini bıraktın mı? Mesela sen Münevver Karabulut'un ailesine mi avukatlık yapmıştın yoksa Münevver'i Yahudi inançları gereği ayinle sadistçe katleden Cem Garipoğlu'nun babası gizli Yahudi Hayyam Garipoğlu'nun mu avukatlığını yapmıştın?